Bu yazının ana resmi olarak İnönü Yaylasının bugünkü halini seçtim. Aralık ayında yaptığımız gezideki hali böyleydi.
Bu hafta Cumartesi şehir dışına çıkma fırsatı bulamadık. Ne zamandır da gidemediğimiz için Pazar günü bir şeyler yapabilir miyiz diye düşünmeye başladık. Sonunda erken kalkıp İstanbul’a yakın bir yerlere gitmeye karar verdik. Yemeğimizi yanımıza aldık. Botlarımızı ve montlarımızı da… İyi ki de öyle yapmışız.
Yuvacık barajına geldiğimizde dağlarda kar olduğunu gördük.
Yeni yağmışa benziyordu. Rotamızı bu dağları aşarak Pamukova’ya inecek şekilde çizmiştik. Taze karda ilk defa yürüyüp ilk defa araba kullandık.
Kar yeni yağmıştı ama ağaçların dallarını yola eğecek kadar da ağırdı.
Daha önce defalarca geldiğimiz İnönü ve Erciova yaylalarına giderken bu kez yeni bir yer keşfettik. Müflis deresi üzerinde küçük bir şelale ve onun önünde oluşmuş bir havuz. Resimler ve rota detayı aşağıda. Uzun süre önümüzde bir çift araç izi gördük. Sonra da aracın kendisini… Dik ve çamur bir yokuşun başında kenara çekip bırakmışlar. Renegade için çok zor bir çıkış olmadı. Çamur modunda biraz gazla kolayca çıktık. Sonra ardı ardına gelen daha da dik yokuşta Rock modunu kullandık, gökyüzünü görerek, kontrollü gaz ile geçmeyi başardık. Yine de tam menzile varacakken bizim de geçemeyeceğimiz bir engelle karşılaştık. Heyelan yolu kapatmıştı. Kalan kısmı yürüyerek geçtik.
Bir Cevap Yazın